İnsan mı Şehri, Şehir mi İnsanı Şekillendirir? – Kristina Nikitina

Günümüzün güncel başlıklardan biri olan turizm, turizmin ülkemize olan katkısı ve bu katkının bölgelere göre dağılımı açısından, Omorfo bölgesindeki turizm potansiyelinin artırılmasına yönelik bir girişim olan Kent Müzesi Projesine değineceğim.

Bilindiği üzere adamızın kâr gütme amaçlı başta gelen sektörlerinden biridir turizm: var olan doğal kaynaklar, tarihi değerler ve diğer alt dallarıyla ülkeyi kalkındırma ve tanıtma açısından önemli yere sahiptir. Turizmin, Omorfo’da gelişmesiyle mevcut büyümeye katkısı yanı sıra pazardaki konumunun önemini artırması da hedef alınır.

Öncelikle Omorfo’daki bölge belediyesinin bu girişimi bölge halkı için memnuniyet verici olmasının yanında, bölgede var olan Doğa ve Arkeoloji Müzesi’ne ek olarak turizm için katkı sağlayacaktır. Temelde kültürümüzün tanıtılmasında büyük bir rolü olacaktır.

Örneğin Omorfo’nun ada genelinde, etnik kökenlerin harmanlaması sonucu tarihi yapıların tanıtılmasında faydalarının olacağına, ziyaret edecek turistlerin yanı sıra bölge halkına da motive edici bir etkisi olacağını düşünüyorum.

Diğer yandan projenin gidişatına istinaden belediyenin de belirlemiş olduğu 90 günlük proje çalışma ve tamamlama süreci ardından bölgeye katacağı canlılık yönünden bir paydası olacağını tekrardan yinelemek isterim.

Ancak kafalara takılan soru işaretleri de yok değil. Kent merkezinde bu proje için yapılmakta olan tadilat şehir planlama onayı almış mıdır? Bir bölgeli olarak binanın tadilat durumunda iken bile göze çarpan bazı hataların da mevcut olduğunu belirtebilirim.

Örnek verecek olursak, mevcutta binanın tadilat esnasında dışardan biri olarak görülebilen yalnızca dış cephe olmakla beraber ve benim de cephede gözlemlediğim aksaklık şudur:

Binanın eski şehir merkezinde, tam çarşı caddesi konumunda oluşu da halihazırda kaldırım sorunu yaşayan çarşı yolları ve bu binanın önündeki kaldırımlar yaklaşık bir metre genişliğinde biz yayalar için zaten yetersiz bir ölçüye sahiptir. Kaldırımı daraltacak şekilde yapılan binanın dış cephe mantolaması, yayalar için bu sorunu daha da çekilmez hale getirecektir.

Bunu ilk yaşayacak olanların da müzeyi ziyarete gelecek turist kafilelerinin olacağını düşünüyorum. Ayrıca yaya trafiğinin yoğun olduğu bir bölgede bahsi geçen kaldırımın yaklaşık 100 santimden 80 santimetreye düşmesi mevcut duruma ek olarak sıkıntılar yaratacağını göstermektedir.

Sonuç olarak bölgeye hizmete sunulacak olan bu projenin değerlendirmesini bir vatandaş olarak ele alacak olursam, ülkemizde örneklerini gördüğümüz diğer projelerin de dünya standartlarına paralel bir gidişat olup olmadığı ve sonuçlarının nelere sebep verdiğini hepimiz şahit oluyoruz. Sıra şu an ki Kent Müzesi Projesi’nde.

Kristina Nikitina
Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölgesi Örgütlenme Sorumlusu