İŞÇİNİN YAZILI SÖZLEŞME HAKKI VE DENEME SÜRESİ

kktc vatandaşı özel sektör çalışanlarına sözleşme yapılması zorunlu mudur?

İş Yasası’nın 9. Maddesi bu konu ile ilgilidir:

“9. (1) Süresi üç aydan uzun olan hizmet akidlerinin yazılı olarak yapılması zorunludur. Hizmet akdi, işçi ve işveren tarafından üç nüsha olarak imzalanır. Akdin aslı, işverenin dosyasında muhafaza edilmek üzere Daireye gönderilir. Diğer iki nüshadan biri işverende, diğeri ise işçide kalır.

(2) Süresi üç aydan az olan ve hizmet akdinin yazılı yapılmadığı hallerde işveren, işçinin isteği üzerine kendisine genel ve özel iş koşullarını gösteren ve işverenin imzasını taşıyan bir belge vermekle yükümlüdür. Belge düzenlenmemesi halinde işçi ile işveren arasında bu Yasanın öngördüğü kurallar uygulanır..”

Yani vatandaş olsun veya olmasın, patron bütün çalışanları ile sözleşme yapmak zorundadır. Sözleşmelerin bir kopyası mutlaka patron tarafından Çalışma Dairesi’ne gönderilmelidir. Üç aydan uzun sürecek her iş için yazılı sözleşme yapılması patronun yükümlülüğüdür ve yapılmadığı takdirde patrona önce uyarı verilir ardından ceza yazılır. Sözleşmenin bir kopyası işçide bir kopyası patronda bir kopyası da Çalışma Dairesi’nde kalır. Sözleşmelerimizin işçi kopyasını alıp saklamamız, daha sonra sorun yaşamamız durumunda bize yardımcı olacaktır.

Sözleşmelerde mutlaka bulunması gereken konular nelerdir?

Sözleşmelerde mutlaka bulunması gereken konular, İş Yasası’nın 10. Maddesinde şöyle düzenlenmiştir:

“ (1) İşverenin ve işçinin adı ve soyadı ile kimlik kartlarının numarası, işçinin yabancı uyruklu olması halinde pasaport numarası;

(2) Yapılacak işin niteliği;

(3) İşyeri adresi;

(4) Süresi belirli hizmet akitlerinde akdin süresi;

(5) Çalışma saatleri, ücret, ödeme şekli ve zamanı;

(6) İşçinin, Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı numarası;

(7) Tarafların ileri sürdükleri özel koşullar;

(8) Hizmet akdinin yapıldığı yer ve tarih;

(9) İşe başlama tarihi; ve

(10) Tarafların imzası.”

Bu konulardan herhangi birisinin belirtilmemesi veya sözleşme yapılmaması durumunda patron suç işlemiş sayılır.

Patronum benimle yaptığı sözleşmeye, “yıllık izin kullanmayacağımı” yazarsa ne olur?

Patron tüm çalışanlara yıllık ücretli izin kullandırmak zorundadır. Yıllık ücretli izin hakkı ile ilgili ayrıntılı bilgi ilerde verilecektir.

Ancak bu sorunun cevabı şudur: Bir işçinin sahip olduğu asgari, en düşük haklar İş Yasası ile belirlenmiştir. Hiçbir sözleşme, veya işçinin imzalamak zorunda bırakılacağı hiçbir şey bu haklardan daha az veya geri olamaz. Patron yasada yazandan daha az hakkı sözleşme ile işçiye imzalatarak bile olsa uygulayamaz. Yasadan daha geri bir uygulamaya atılmış imza geçersiz sayılır. İzin kullanmayacağını imzalayarak kabul etmiş bir işçi de daha sonra izin talebinde bulunabilir. Bazı patronlar yasadışı sözleşmelerle işçileri haklarından mahrum bırakmak isteseler de yasal haklarımız asla kaybolmaz.

Özel sözleşmelerle işçilerin hakları ilerletilebilir, Yasa’da yazandan daha çok izin hakkı, daha az çalışma saati elde edilebilir ve bu geçerli sayılır. Ancak işçilerin hakları hiçbir sözleşme ile Yasa’dan daha az veya geri bir duruma getirilemez, bu geçersiz sayılır.

O zaman, sözleşme imzalarken veya işe girerken özel olarak dikkat etmemizi gerektiren bir şey yok mudur?

İşe girerken özel olarak dikkat edilmesi gereken şeyler vardır. Bunların ne olduğu patrondan patrona değişebilir. Mesela ülkemizde bazı patronlar, işçileri işe aldıkları gün onlara “istifa yazısı” imzalatmaktadır. Böylece istedikleri zaman işçileri tazminat ödemeden veya önceden haber vermeden işten durdurmaktadırlar. Ve sanki işçi işi kendisi bırakmış gibi davranmaktadırlar. Böyle bir durumdan önceden haberdar olmamız durumunda izlenebilecek yöntemler vardır. Cep telefonumuzu “ses kayıt” durumuna getirip (veya cebimizde ses kayıt cihazı bulundurup) sözleşme imzalarken konuşulanları kaydedebiliriz. Böyle bir durumda, kiminle konuştuğumuzun ve ne yaptığımızın anlaşılması için; isimleri ve bizden istenenleri yüksek sesle tekrarlamalıyız.

Bir işe başlamadan önce, o iş yerinde eskiden çalışmış yada halen çalışmakta olan birileri ile konuşmamız ve her patron için dikkat etmemiz gereken şeyleri önceden bilerek tedbir almamız iyi olacaktır. Elbette bu gibi olumsuzlukları önlemenin kesin çözümü, özel sektörde sendikaların olmasıdır. Sendikalar, işçilerin haklarını patronlar karşısında korur.

Yeni bir işe başladığımız zaman Yasal olarak ne yapmalıyız…

Yeni bir işe başlayan işçinin yapması gereken tek şey, iş saatlerinde işinin başında olmak ve patron ile önceden anlaşılan işi yapmaktır. İşe başlamayla ilgili yasal prosedürler patronun görevidir. Patron işe yeni başlayan işçiyi

1- Sosyal Sigortalar Dairesi’ne kaydetmeli

2- İhtiyat Sandığı Dairesi’na kaydetmeli

3- İşçi ile sözleşme yapmalı

4- Çalışma Dairesi’nden işçi için İşçi Kartı almalıdır.

Tüm bu işlemler işçinin işe başladığı tarihten itibaren 15 gün içinde tamamlanmak zorundadır.

2-sözleşme 2

Yani İşe Girdiğimizde “Deneme Süresi” diye bir şey var mıdır? Bu sürede sigortasız mı çalışırız?

Deneme süresi diye bir şey vardır. Ancak bu konuda patronlar bilinçli olarak yanlış bilgi yaymaktadırlar. Patronların yaydığı yanlış inanışa göre: “İşçilerin sigortası ve ihtiyat sandığı ile sözleşme yapılması deneme süresi sonunda gerçekleşir.” Bu tamamen yanlıştır, gerçek dışıdır, böyle bir şey yoktur, deneme süresi bu değildir…

İşçilerin işe başladığı gün sigortası ve ihtiyat sandığı kaydı yapılmalıdır. Deneme süresi de aynı gün başlar ve sözleşmeye dahildir. Yani işe başladığımız gün patron bize sözleşme yapmak zorundadır. Sözleşme yapıldıktan (yani işe başladıktan) sonra geçen ilk üç ay deneme süresidir. Sigortasız  işçi çalıştırmak yasaktır. Deneme süresi boyunca da işçilere sigorta yatırmak patronun yasal zorunluluğudur.

Peki “deneme süresi” ne demektir?

İş Yasası’nın 11. Maddesi şöyledir: Hizmet akitlerinde, deneme süresi en çok üç aydır. Üç aydan daha kısa olan deneme süreleri yazılı akitte belirtilir. Deneme süresi içinde taraflar akdi bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedebilirler. Ancak, çalışılan günler için tahakkuk eden ücret ve diğer haklar saklıdır.”

Deneme süresi boyunca patron ve işçi sözleşmede birbirlerine söz verdikleri kurallara uyup uymayacaklarını denerler. Yani 1500 TL maaş sözü veren, iş saatlerini 08:00-17:00 olarak anlatan, iş ortamının demokratik ve arkadaşça olduğunu iddia eden patronun doğru söyleyip söylemediğini görürüz. Eğer patron bizi zorunlu olarak mesaiye bırakmak istiyor, güvensiz iş aletlerini kullanmaya zorluyorsa ihbarsız ve tazminatsız işi bırakabiliriz. Ancak biz işçiler ekmek parası için çalıştığımızdan aç kalmamak için kötü koşullarda dahi başka iş bulmadan işi bırakmak istemeyiz. Seçme şansımız olmadığından işini deneme süresi içinde bırakan işçi pek bulunmaz. Bu yüzden deneme süresi daha çok patronlara avantaj sağlayan bir süredir. Ve tüm dünyada işçiler bu süreyi kısaltmaya çalışırken, patronlar da uzatmaya çalışırlar. Bizim ülkemizde bu süre üç aydır ve yukarıda aktardığımız yasa maddesinde de yazdığı gibi sözleşme ile kısaltılabilir ancak uzatılamaz…

Patron bizi durdurmaya karar verir ve bunu üç ayın (yani deneme süresinin) içinde yaparsa ihbar tazminatı hakkımız olmaz. Bize önceden haber vermek zorunda değildir. Deneme süresi içerisinde yasal olarak bizi anında durdurabilir. Deneme süresinin uzun olması bu yüzden işçinin aleyhine, kısa olması ise işçinin lehinedir. Yapacağımız sözleşmelerde deneme süresini 2 aya veya 1 aya indirmek lehimize olacaktır. Patron deneme süresini 3 ayda tutmak isteyecektir ki, işine gelirse bizi 3 ay çalıştırıp durdurabilsin. Ancak unutmamamız gerekir ki patron deneme süresini 3 aydan uzun tutamaz. Yasada deneme süresi 3 aydır ve daha önce anlattığımız gibi sözleşmelerde işçi lehine değişiklik yapılabilir. İşçi aleyhine (patron leyhine) değişiklik yapılamaz.

Kısaca deneme süresi; sigortasız çalıştırılacağımız bir zaman dilimi değil, patronun bizi ihbar tazminatı ödemeden veya önceden haber vermeden işten durdurabileceği sürenin adıdır. Deneme süresi dolduktan sonra patron önceden haber vererek ve makul bir gerekçe göstererek işçiyi işten durdurmak zorundadır.

Patron “deneme süresi” boyunca sigortamı yatırmazsa ne yapmalıyım?

Patronların bu gibi yasadışı tavırlarına itiraz ettiğimizde hemen işten durduruluruz. Bu yüzden de, iş yerlerinde yasalar değil patronların keyfi hüküm sürer. Bunu önlemenin kesin çözümü, özel sektörde sendikaların olmasıdır. En kötü sendika bile işçilerin asgari haklarını korur, güvence altına alır. Mevcut koşullarda, deneme süresin içerisinde sigortası yatırılmayan işçiler, bu tarihlerde çalıştıklarını belgelemelidirler. İmzaladığımız makbuzi fatura, teslim tutanağı gibi belgelerin fotoğrafını, fotokopisini almalı, ödendiğimiz çekleri bozmadan kopyalayarak saklamalı, bilgisayar ekranlarının fotoğrafını almalı veya her gün işe gittiğimizi belgeleyecek şekilde günlük gazete ile iş yerinde fotoğraf çekmeliyiz. Bu belgeleri evimizde saklamalıyız. Bunlar işten durduğumuz veya emekli hakkı kazandığımız zaman işimize yarayacaktır. Çünkü patron kaydı nasıl yapmış olursa olsun, işçilerin yasal hakları gasbedilemez ve geriye dönük olarak da işleme konulabilir.

Be the first to comment

Leave a Reply