KOVADAN ÇIKMAK – Ali Şahin

imageBir süreci başarıya götüren en önemeli faktörlerden biridir süreklilik.

Suya taşı deldiren güç, su damlasının kuvveti değil sürekliliğidir derler bu yüzden.
Hatta bu o kadar önemlidir ki sürekliliğin sağlanmadığı anlık, yani belli bir zaman aralığı içine sıkışmış çabalar başarısızlıkla sonuçlandığı durumlarda bir sonraki çaba için demoralizasyon sebebi olur.
Siyaset böyle örneklerle dolu bir alandır.
Bilhassa Kıbrıslı Türk solu böyle örneklerin üreme alanı gibidir.
Her köşe başında, bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyerek heyecanlanan bir gence, “hiçbir şey olmaz abim, biz çok yaptık hiçbir şey değişmez!” diyen eski bir solcuya rastlarsınız.
Merkez solun dışında kalan sol yapıların (ki merkez solun halkın ihtiyaçlarını karşılamak yerine git gide sağcılaştığı bir süreklilik ortaya koyduğunu belirtmeliyiz) tarihsel süreç içerisinde bir türlü beceremediği bir konu oldu süreklilik.
Girişilen her çaba bir şekilde kesintiye uğradı ve 70’lerden bugüne sürekli yeni girişimler ve yeni hayal kırıklıklarına sahne olan bir siyasi pratik yaşadı sosyalist sol.
Kimileri bitmiş süreçleri bitmemiş gibi tasvir ederek kendini kandırdı, kimileri terk ettiği siyasi çizgisin mazisiyle avuttu kendini.
Bazıları ise daha fazla ileri gitmek istemedi başkalarının da gitmemesi için elinden geleni yaptı ve yapıyor.
“Bu daha çok yengeç sendromuna benzer bir durum.
Yengeçler içine kondukları kovadan çıkmak için sürekli uğraşırlar.
Ne zaman bir tanesi çıkmak için kıskacını kovanın ucunu takabilse diğerleri onu aşağı çeker.”
İşte sol statükonun yaratıcıları da böyledir.
Çünkü onlar sol içi yaratılan statükodan beslendiler.
Ve hala daha bu şekilde kendini kandıranlar var.
Ancak doğa da boşluk kabul etmemeye devam ediyor.
Boş bıraktığınız her alanın başkaları tarafından doldurulduğu bir ortamda siz süreklilikten bahsedemezsiniz.
Yapmaya girişmediğiniz “sorumluluklarınız” yerinizde durmak için yarattığınız nedenlerle meşrulaşmıyor.
Çünkü süreklilik durarak var olmak değil sürekli hareket halinde geri gidişleri de barındıran bir ileriye gidiş sürecidir.
Bizim solcularımız ise sürekli bir bahane üretme süreci yaşıyorlar.
Dolayısıyla bugün önüne hedefler koyarak ilerlemek niyetinde olan sol, sadece sistemin statükosunu yıkmak mecburiyetinde değil, aynı zamanda sol içi statükoyla da mücadele etmek zorunda.
Daha doğrusu sol içi statükoyu aşamayan bir sol, sistemin sınırlarını da zorlayamayacaktır.
Bu yüzden bu statükoyu aşmalıyız.
Bunu başarabilmemiz sürekliliği sağlamaya bağlı.
Yerinde saymanın bahanelerini bulmak, kovada bir birini aşağıya çekmek yerine beraber kovadan çıkabilmenin yollarını aramak gerekiyor.
Statükoyu yıkacak olan süreklilik budur.

 

Ali Şahin

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply