KTHY Kasti Hasar Davası’nda Beraat Kararı

Yargılanıyoruz.org’un haberine göre;

‘KTHY Kasti Hasar Davası’nda, KTHY emekçisi Tarkan Atakan için beraat kararı çıktı.

Hatırlanacağı üzere, 1 Temmuz 2010 tarihinde düzenlenen KTHY’nin batırılması, bazı çalışanlarının ödeneksiz izne gönderilmeleri bazılarının ise işten durdurulmalarının protesto edildiği eylemde, eylemciler içerisinde yer alan Tarkan Atakan aleyhine polis tarafından “KTHY’ye ait 3 camın kasten ve kanunsuz olarak kırılması ve 108TL’lik hasara uğratılması” ile ilgili dava açılmış ve yapılan duruşmaların ardından da  26 Temmuz tarihine karar olarak kalmıştı.

 

Tarkan Atakan Beraat Etti

 

26 Temmuz tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde saat 13.30′da okunması takvimlenen karar, gün içinde Mahkeme tarafından 11.30 saatine çekilmiş ve savunma avukatı ve müvekkili Tarkan Atakan’ın hazır olabilmesi ile kararın okunmasına başlanmıştır. Yaklaşık bir buçuk saate yakın süren kararında Mahkeme özetle, ispat külfeti gereği Tarkan Atakan’ın aleyhine getirilen ithamları işlediğini makul şüpheden öte bir şekilde ispatlamakla yükümlü olan Savcılık makamının, davayı ispat için mahkemeye çıkarmış olduğu tanıklar ve de sunmuş olduğu emarelerle söz konusu suçun Tarkan Atakan tarafından işlendiğine yönelik herhangi bir bulguya varmasının olanaksız olduğuna detaylı bir şekilde değinerek Tarkan Atakan’ı beraat ettirmiştir.

 

Polislerin tanıklığına itibar edilmedi

 

İddia makamının özellikle de polis olan tanıklarının şahadetlerine Mahkemece itibar edilmemiş olması, çelişkili ifadeler verdiklerine yönelik Mahkemenin bulgular yapması ise beraat kararının içinde göze çarpan en önemli husus olurken, siyasi meselelere yönelik egemenlerin talimatları ile eylemciler aleyhine getirilmiş bulunan bir dava daha böylelikle eylemcilerin ve toplumsal muhalefetin zaferi ile sonuçlanmıştır.

 

Tarkan Atakan’a destek olmak amacı ile Mahkeme’de hazır bulunan KTHY eski çalışanları, Baraka ve Bağımsızlık Yolu üyeleri ve diğer aktivistlerle birlikte Mahkeme’nin vermiş olduğu beraat kararını değerlendiren Tarkan Atakan ise şöyle konuştu:

 

Atakan: “Adalet varsa, milyon dolarlık şirketi batıranların yargılanması gerektiği inancındayım”

 

“Yüzlerce kişinin günlerce, aylarca ve yıllarca işsiz kalmasına, yuvaların yıkılmasına ve en önemlisi de intiharların yaşanıp insanların hayatını kaybetmesine sebep olanlar, insanlarımızı göçe zorlayanlar yargılanmazken, KTHY şirketine ait 108TL tutarındaki üç adet camı kasti olarak kırdığım iddiası ile yaklaşık bir yıldır yargılanıyorum. Gerek şirket direktörleri gerekse sorumlu siyasetçiler, kamunun mallarını peşkeş çeken vatan hainleridir. Sorumlular yargılanmazken benim yargılanmamın tek bir sebebi vardır; o da biz hak arayan eylemcileri ve sendikacıları korkutmak ve sindirmektir. Ancak bizler, bu davayı sonuna kadar devam ettirmekle korkmadığımızı gösterdik. Herkes bilecek ki KTHY’nı kapatan gerçek sorumlulardan hesap sorulana kadar bu mücadele bitmeyecektir. KTHY Yönetim Kurulu Başkanı olan Fikret Çavuşoğlu hakkında, çalışanların ihtiyat sandığı, sosyal sigorta yatırımı ve bankalara olan borçlarının karşılığında maaşlarından kesilen ücretlerin bu ilgili yerlere yatırılmadığı konusunda defalarca polise şikayette bulunduk ancak polisin üst mevkisinde görevli olan Pervin Gürler, adı geçen Fikret Çavuşoğlu’nun ablası olduğundan dolayı bu kişinin ifadesine bile başvurulmamıştır. Benim o dönem basında bunları dile getirmem ise polis teşkilatını rahatsız etmiş olmalı ki bu dava aleyhime açılmıştır. Bir yıl yargılandıktan sonra bu gün beraat etmiş olmamı ise hiç kimse adalet yerini buldu diye yorumlamasın. Çünkü adalet, suçsuz bir kişiyi bir yıl boyunca mahkemeye getirip sonunda beraat kararı vermekle sağlanmaz. Adalet varsa, milyon dolarlık şirketi batıranların yargılanması gerektiği inancındayım. KTHY eylem süreci başladığı ilk günden bu güne kadar samimi bir şekilde yanımızda duran bizlere maddi manevi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen TDP, Baraka Kültür Merkezi ve yargılanıyoruz.org ekibine, bu gün de ilk günkü gibi yanımızda durdukları ve destekleri için teşekkür ederim.”

(Yargılanıyoruz.Org)