NEREYE DOĞRU GİDİYORUZ – Mustafa Batak

n d gGünlerimiz hoyrat bir sessizlik içerisinde geçip gidiyor…

Yaşam alanımız gün geçtikçe daralmakta, manevra şansımız elimizden alınmaya çalışılıyor.

Günün koşulları, bize rekabeti ve boyun eğmeyi dayatıyor sanki…

Burslarını alamayan öğrenciler, eğitimleri için gittikleri şehirlerde örgütlenerek bakanlıkları göreve çağırıyor.

Hoş göreve gelmeleri de ayrı bir tartışma konusu. Örneğin Asgari Ücret Komisyonu’nun uzun bir aradan sonra toplanması ve yapılan komik artış, verili durumun somut kanıtı gibi önümüzde duruyor.

Diğer bir taraftan değişim vaadiyle seçilen yeni hükumet ile benzine, tüpe, elektriğe gelen zamlar arasında karşımıza çıkan yeni yıl telaşı.

Bu yol, yol değil!

Ülkemizde üretim yok ve tüketim kültürü hakim! Gün geçtikçe yaşam alanlarımız özelleştirilmek isteniyor.

Egemenlerin önümüze koymak istediği yaşam biçimi, temel besin kaynağımız olan suyu bize satmaktan geçiyor.

Burada onların ne yaptığından çok, bizim ne yapacağımızı düşünmemiz gerekmekte. Öyle ki her şeyin özelleştiği bir dünyada emekçiler yerlerini isteseler de alamayacaklardır.

Bu yüzden negatif döngüyü tersine çevirerek, ideallerimizin ve geleceğimizin takipçisi olmamız mecburi hale geldi.

Artık hep istediğimiz kıvılcımın tutuşmasını beklemek yerine, o kıvılcımı bizim çakmamız gerekiyor.

27 Mayıs günü Taksim Gezi Parkında başlayıp ülke geneline yayılan direniş, bunu bize fazlasıyla öğretti.

Direniş, bugün farklı bir boyut kazansa da, zamana yenik düşmeyerek AKP diktatörlüğünü yıkmanın peşinde hızlıca ilerliyor.

Artık bizim de bu yoldan çıkıp kendi yolumuzu çizmemiz gerekiyor. Ancak bu yolun sonunun zamlara, özelleştirmelere veya çözümsüzlüğe değil, halkın iradesine ulaşması gerekmektedir.

Nereye doğru ilerlediğimizin bilincinde kalarak, gerileyen yaşam kalitemizin inadına direnmek hapsolan yoz kültürden arınmamızı sağlayacaktır.

İlk olarak toplum dinamiklerinin harekete geçmesi, bilinçli, gelişen ve üreten bir toplum öngörülmesi ve bunun savaşının verilmesi gerekmektedir.

Buna ilk adım olarak, öfkemizi bastırmayıp geleceğimiz için sokağa çıkmalıyız.

 

Mustafa Batak

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply