Omorfolu Emekçiler Çalışma Hayatlarını Anlatıyor: “Omorfo’yu Vermeyiz Diyorlar, Ama Ne Yapacağız Onu Düşünmüyorlar”

 

Bir zamanların başta narenciyesi ve önemli yeraltı su kaynakları olmak üzere tarımsal üretimiyle ünlü Omorfo’su, şimdi artık gençlerinin göç ettiği, iş bulma imkanlarının çok kısıtlı olduğu ve belirsiz bir gelecek dışında başka hiçbir şey sunmayan bir şehir konumuna gelmiş halde ne yazık ki. Bu röportaj dizimizde, 1974’ten sonra göz boyama amaçlı yapılan birkaç yatırım haricinde hiçbir gelişmişlik belirtisi göstermeyen, aksine günden güne boşalan ve siyasetçilerin aklına sadece seçim zamanları ya da Kıbrıs sorunu çerçevesinde gelen Omorfo’da, pek konuşulmayan, kamuoyunda çok nadir bir şekilde tartışılan bir şeyi gündemimize taşıyacağız : Omorfolu emekçilerin çalışma hayatlarını.

DPÖ’nün en son verilerine göre işsizliğin en yüksek oranda olduğu ilçe olan Omorfo’da yaşayan emekçilerin çalışma hayatlarının, geçim dertlerinin ve işlerindeki sıkıntılarının sesi olmaya çalışacağımız bu röportaj dizisindeki beşinci röportajımız, hayatı boyunca pek çok alanda taşımacılıkla uğraşmış 59 yaşındaki bir emekçi.

 

“İşlemek için son on yıldır artık şehire gidiyorum. Omorfo’da çalışacak iş kalmadı artık.

 

1 – Kaç yaşındasınız, kaç yıldan beridir Omorfo’da yaşıyorsunuz ?

59 yaşındayım. 25 yaşından beridir Omorfo yakınlarında bir köyde yaşıyorum.

 

2 – Geliriniz ne kadardır ? Gelirinizle, güzel ve refah bir hayat kurabildiğinize inanıyor musunuz ? Emeğinizin hakkını aldığınızı düşünüyor musunuz ?

Aylık gelirim 2,980 TL’dir. Aylık kazancım ben ve aileme yetmemektedir. 2 tane okuyan çocuğumun masrafları ve bakkal alışverişini için kazandığım maaş yetmemektedir. Kiramız yok. Zamanında bölgede ekonomi daha güçlüydü. Ben kamyon söförüyüm ve eskiden buyara narenciyede calışmak için geldim. Ailemle burada bir hayat kurduk. Çok çalışıyordum ve burada bir ev ve bir kamyon sahibi olmuştum. Son 15 senedir şartlar kötüye gitti. Yaptığım taşımacılığın paralarını alamadım. Kimse bize sahip çıkmıyordu artık. Bölgede narenciye de düşmüştü. Her dönem farklı yöneticiler ve her dönem değişen sistem yüzünden cökmüş durumdadır zaten artık işçiler de bölünmüştür. Zaten başımıza gelenlerin hep kendi adamları var ve eşitlik yok. Tabii sonuçta gelinen noktada narenciye bitti. Bunun da böyle olacağı belliydi ve kimse önlem almak veya düzeltmek için uğraşmadı. Yapmaya çalıştık bişeyler ama her zaman siyasiler “durun yapmayın bir çözüm bulunacak” dediler. Gelinen nokta artık su yüzüne cıktı. Türkiye’den bile artık talep yok ve üretim durdu denecek kadar az. Şaşıyorum, Omorfo’yu vermeyiz diyorlar ama ne yapacağız onu düşünüyorlar mı? Yok. İşlemek için son on yıldır artık şehire gidiyorum. Omorfo’da çalışacak iş kalmadı artık.

 

3 Son on yıldaki çalışma yaşamınızdan biraz bahsetsek, nerede ve ne işle uğraşıyorsunuz?

Narenciye bitince ilk Girne’de bir inşaat şirketinde sözleşmeli olarak çalışmaya başladım. Kum çakıl vs. kamyonla taşıma işleri yapıyordum. İki senemi çaldı, yatırımlar yok hiçbir şey yatırmadı. Şikayete gidelim dedim beraber işlediğimiz kişilere 10 taneden 8’i korktu. Geçim derdi tabii insanlara da hak vermedim değil. İşten atacaktı bizi şikayet etsek. 2 sene sonunda Lefkoşa’da başka bir inşaat şirketinde iş bulunca ayrıldım. Böyle olunca şikayete gittim tabii sigortalara son maaşımı ödemedi, 2 sene çalıştım yatırım yapmadı. Aldığım cevap sigortaların yapacak bişeyi yok. Olur mu böyle bişey, alın terimi çalıyor dedim. Gidin bakın dedim halen öyle çalışan birçok insan var dedim. Ne ilgilenen oldu ne duyan. Devlet bunları zengin etsin diye var. Devlet halk için da bişey yapmaz bu memlekette düzen böyle kuruldu. İşciler da korkularından ekmek parası yüzünden ağızlarını açamıyorlar. Lefkoşa’da birçok şirkette çalıştım sonra yol başına kendi kamyonumla. Hep aynı, gününde ödeme yok. Yatırımlar eksik. Son 3 yıldır bir firmada çalışırım ve kısmen yatırımlarım daha düzenli. Ama maaş yetersiz ek mesailer yok denecek kadar az miktarda. Aylık kazancım 3000 TL’yi bulmuyor ve bütün gün yollardayım.

 

4 – Mesai saatleriniz nelerdir ? Fazla çalışma saatleriniz için ek mesai ödemesi yapılıyor mu size ?

Mesai saatlerim sabah saat 8:30 akşam 5.30’dur. Cumartesileri dahil. Ek mesai çok olmaz şimdiki şirketimde. Olmasın da saati çok düşük zaten.

 

5 – İşyerinizde patronunuzla ilişkiniz nasıldır ? Kendinizi baskı altında hissediyor musunuz, size nasıl davranılıyor işyerinde ?

Patronun yüzünü kim görür. Şeflerle çalışırık. Onlar da bizim gibi ezilir ama farkında değiller. Saatlerce çalışırık yağmur çamur sıcak demeden. Yani şeflerle aramız iyidir çünkü ayni yağın içinde kavruluruk.

 

6 – İş temponuz nasıldır ? İş arkadaşlarınızla ilişkileriniz nasıldır ? Örneğin bir dayanışma, ve patrona karşı birbirini kollama duygusu var mı çalışanlar arasında ?

Yoğundur iş hayatımız, tempoludur. Malzeme taşıma hiç bitmez. Öğlen aramızı zaman zaman yollarda yerik. Mücadele konusuna gelince örgütlenemeyik iş garantimiz olmadığından. Konuşuruk her zaman arkadaşlarla , çünkü hepimizin hayatı benzerdir.

 

7- İşinizde yaşadığınız sıkıntılar, iş dışındaki hayatınızı ve ilişkilerinizi olumsuz anlamda etkiliyor mu ?

Etkiler tabii ki. Sabah altıda alırım otobüs gideyim Lefkoşa’ya. Kahvaltı yapamaz olduk çocuklar ile birlikte; sadece pazardan pazara. Gece yorgun gelin vakit ayıraman zaten 6’da alırım otobüsü te eve geleyim 7’yi geçer. Çok çalışırık hakkını alamayık. Hep ailemizle geçireceğimiz zamanlardan gider. Hakkımızı alsak bari o da yok, diyelim ki gelecekte huzurlu bir hayatımız olacak da vakit geçirebilecem çocuklarımla, yok ölene kadar işleyceyik heralde bu gidişle. Sağlık yok, Eğitim yok. Her şey para ister.

 

8- Sözünü ettiğiniz sorunların çözülmesi için sizce özelde zorunlu sendikalaşma gerekli bir adım olur mu ?

Bu devlet anlayışı ile tabii ki gereklidir. Etrafımdaki bütün işcilerin hayatı benzer az önce söylediğim gibi. Herkes geçim derdinden korkar hakkını arasın, örgütlenirsek hakkımızı arayabiliriz. Çünkü beklemeyin bu devlet hakkımızı aramaz. Hırsız gibi alın terimiz çalınır ve hesap soran yok. Biz örgütlenirsak büyürük ve hakkımızı vermezlersa da alırık.

 

Önceki Röportajlar:

 

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-param-olmadiginda-benzin-koyabilmek-icin-benzinciye-kimlik-kartimi-rehin-birakiyorum/

 

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-tek-kelime-ile-iskence/

 

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-oksuz-evlat-gibiyiz/

 

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-nisanliyim-bu-gelirnan-nasil-aile-kuracam-ben-da-bilmem/