Demokratik kitle örgütlerinin 1 Mayıs mesajları…

İşçi ve emekçinin bayramı 1 Mayıs’ta, ADL demokratik kitle örgütlerinin 1 Mayıs mesajlarına yer veriyor…

Kuir Kıbrıs: “Varız, buradayız diyoruz”

“Sermaye, her geçen gün neo-liberal politikalarla emekçileri baskı altında tutarken, kapitalizm, sadece ekonomiyi kuir_kibris_dernegi_genel_kurulu_yapiliyor_h25629değil, aynı zamanda cinsiyetçiliği, ırkçılığı, ekolojik yıkımı da düzenleyen bir sistem haline geliyor. Toplumu kamusal ve özel olarak ayırarak heteroseksüel aileyi kurumsallaştırıyor ve kadını özel alana hapsediyor. Bir yandan kadını kamusal alanda çalıştırırken bir yandan da ev içi emeğini hala yok sayıyor. Erkek egemen kapitalist sistem sadece kadınlar üzerinde tahakküm kurmuyor, heteroseksüel erkek olmayan tüm yönelim ve kimlikleri de tahakküm altına alıyor ve baskı mekanizmalarının bir parçası olarak kullanmaya devam ediyor. Heteroseksizm, karşı cinslerin ilişki ve cinselliğini destekler ve heteroseksüelliğin yegane  cinsel yönelim olduğunu ileri sürerken, evde, okulda olduğu gibi, çalışma hayatında da diğer tüm cinsel yönelim ve kimlikleri görmezden geliyor.

Eğitim ve aile politikaları heteroseksüel kadın ve erkek figürleri dışında çeşitliliğe yer vermezken, Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks (LGBTİ+) bireyler, evde ve okulda ayrımcılığa uğrarken çalışma hayatında da baskıya uğruyor. Bizler 1 Mayıs’ta tüm baskı altında olup şiddetin her türlü boyutuna maruz kalan LGBTİ bireyler olarak özgürlüğü sokağa taşıyor, kapitalist sistem LGBTİ bireyleri yok sayarken “varız, buradayız” diyoruz. Militarizmin erk savaşları dünyanın dört bir tarafını sarmışken, “Faşizme karşı yaşasın hayat” sloganlarıyla alanlara çıkıyor, “Kimsenin askeri olmayacağız!” diyoruz. Kadınlara ve translara uygulanan sistematik şiddet dünyanın her yerinde artmaya devam ederken “Lezbiyenler vardır”, “Translar vardır” diyor, tüm Lezbiyen, Biseksüel, Trans kadınları birlikte yürümeye çağırıyoruz. Heteroseksist kapitalist düzene karşı 1 Mayıs’ta gökkuşağı bayrağının altında rengimizi, çeşitliliğimizi ve hayatımızı bir kez daha sloganlarla haykırmaya geliyoruz! Ataerkil, Heteroseksist, Kapitalist düzene karşı hep birlikte yürümek için 17:30’da Kuğulu Park’ta buluşup ara bölgede Taksim Meydanı’na kortejle birlikte yürüyoruz.”

 

KTÖS: “Yüreği emekten ve barıştan yana olan herkesi 1 Mayıs’a omuz omuza yürümeye çağırıyoruz”

1 Mayıs İşçilerin Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü’nde halkımızın ve ülkemizin ihtiyacı olan Barış, Özgürlük ve Eşitlik için gereksinimi olan mücadeleyi yeniden gündeme getirmek boynumuzun borcudur. 1974’ten bugüne ülkemiz ikiye bölünerek ve Kuzey parçası başka bir ülkenin “etkin ve fiili” kontrolünde kullanılarak logokumarhane, gece kulübü ve her türlü kaçak ekonominin merkezi haline getirilmektedir. İnsanlarımız ise onurlu bir yaşamdan uzaklaştırılarak, yoksullaştırılarak ve göç yollarına mahkum edilerek kimliksizleştirilmekte ve köleleştirilmektedir. Kurulan çarpık rejim ve adalet ne eşitlik ne de hukuk tanıyan ve gittikçe de temel insani gereksinimleri bile karşılayamayacak kadar insana ve doğaya düşman bir rejim olarak varlığını sürdürmektedir. Havaalanımız, hava yollarımız, limanlarımız, elektriğimiz, iletişim kurumlarımız, suyumuz, ekmeğimiz, aşımız, dağlarımız, topraklarımız üretim namına hayat namına ne varsa satılmış, devredilmiş ya da satılması için antlaşmalar yapılmaktadır. Tüm bunlara dur demek hepimizin elindedir. İşçiler, memurlar, öğretmenler, göçmenler, kadınlar, eşcinseller ve bu ülkenin iki kere ezilen tüm kesimleri bir araya gelerek tarihimize yeni bir sayfa açacak bir kararlılıkla her türlü mücadeleyi ortaya koymalı, barış, eşitlik, adalet ve kardeşliğin hüküm süreceği yeni bir düzenin yollarını oluşturmalıdır. 1 Mayıs artık dayatmalara, düşmanlığa, köleliğe ve sömürgeci tüm saldırılara karşı hem kuzeyde hem güneyde hep birlikte, dayanışma ve kardeşlik duygularıyla dur demek için sembolik bir gündür. Kıbrıslı Türk işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, LGBTI bireyler ve ezilen tüm kesimler olarak Kuğulu Park’ta 1 Mayıs Pazar saat 17:30’da toplanarak Ledra Palas’a yürüyoruz. Cirit Hisarı’nda yapılacak etkinlik saat 19:00’da başlayacaktır. Yüreği özgürlükten, emekten ve barıştan yana olan tüm halkımızı 1 Mayıs’a omuz omuza birlikte yürümeye ve şarkılar söylemeye çağırıyoruz.

 

Baraka: “1 Mayıs, 1 Yumruk, 1 Mücadele”

1 Mayıs… İşçinin, emekçinin ve tüm ezilenlerin birlik olduğu, hegemonya savaşlarının içinde kaybolan ve önlerine gelen herkesi ve her şeyi ezen patronlara karşı tek 1 yumruk olduğu gün.

Ülkemizin en önemli gündemi olan fakat kamusal alanlarda konuşulmaması, tartışılmaması ve sorgulanmaması için adeta mühürlü kapılar ardında, şeffaflıktan yoksun görüşmelerin neticesinde imzalanan su anlaşmasına hiç bir şekilde dik duruş sergilemeyip, bu anlaşmayı bir başarı olarak nitelendirenlerin ezilenden yana olmadığını artık net bir şekilde biliyoruz. Dünyanın pek çok ülkesinde, suyun özelleştirilmesinin emekçileri daha zor yaşam şartlarına mahkum ettiği göz ardı edilemeyecek bir gerçektir. Asimilasyonlar ve paket adı altında yapılan çeşitli bağımlılık barakaanlaşmaları ile zaten abluka altına alınan ve yok edilmeye çalışılan toplumumuzu bu anlaşma ile  Ankara’ya göbekten bağlamak hedeflenmiştir. Su anlaşması sürecinin başından, imzalandığı noktaya kadar geçen zaman zarfında işçinin, emekçinin ve halkın çıkarlarını düşünmeden hükümet edenlere ve yıllarca ülkenin tüm kaynaklarını zümresel çıkarları için sömüren yeni hükümete bildirmek isteriz ki; mücadele daha bitmedi ve sattığınız “onur”umuzu geri alana dek sürecek… İsmi değişen fakat icraatları değişmeyen, neoliberal politikalar çerçevesinde işçiyi sömüren, haklarımızı gerileten, bizleri yoksullaştırıp Ankara’nın dayattığı sünni İslamlaştırma ve muhafazakarlaştırma ile halka boyun eğdirmeye çalışan hükümetler, işçi ve emekçilerin yumruğu altında ezilecekler.

Ortak bir mücadelenin ne denli bir aciliyet olduğunu, adamızın güneyindeki emekçilerin de Troyka’nın dayattığı politikalardan olumsuz etkilendiği gerçeği ile görüyor, biliyoruz. Bu anlamda barış ve halkların kardeşliği mücadelesi, sadece masada değil emeğin ve emekçinin özgürlüğü için, sınırsız ve sınıfsız bir ülke için, tüm ada halkları için bir ihtiyaçtır.

Evde ve iş yerinde sömürülen kadınları, tüm toplumun geleceğinin aynası olan gençleri, insanca çalışma ve yaşama hakları ellerinden alınan işsizleri, özel sektörde güvencesiz çalışan işçilerini, kamuda reform adı altında hakları budanan kamu emekçilerini 1 Mayıs’ta sokakta buluşmaya çağırıyoruz.

Ülkemizde de her geçen gün ölümlerin artmasına, son 4 ayda 4 işçi ölümü olmasına rağmen ilgili mercilerin gerekli hiçbir adımı atmamasından dolayı hayatları pamuk ipliğine bağlı yaşayan, sendikaları olmadığı için susturulan özel sektör çalışanları için de sesimizi yükseltiyoruz.

Sermayenin kar uğruna katlettiği doğamız için, peş keş çekilen dağlarımızın, denizlerimizin ve topraklarımızın her karışı için, özelleştirilen, satılan kurumlarımız, abluka altına alınan ülkemiz için 1 Mayıs günü tek 1 yumruk olarak sokaklarda olacağız.

Şili devriminin simgesi haline gelmiş şarkıda da söylendiği gibi, “El pueblo unido jamás será vencido. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Kuğulu Park’ta sendikalarla buluşmak ve ara bölgedeki eyleme katılmak üzere 1 Mayıs Pazar günü saat 17.00’de Lefkoşa Terminal’de buluşuyoruz. Tüm halkımız davetlidir…”

BES: “ O günlerin mücadelesini sürdürüyoruz”

Belediye Emekçileri Sendikası (BES), “ezenlere karşı ezilenlerin zaferi ile sonuçlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın kutlamaları yapılırken sendika üyeleri olarak hala daha o günlerin mücadelesini sürdürdüklerini” belirtti. BES Genel Sekreteri Mustafa Yalınkaya 1 Mayıs İşçi Bayramı mesajında, bugün birçok belediyede  emek sömürüsü yapılmakta olduğunu ileri sürerek, sosyal demokrat geçinen işverenlerin bile işçinin kazanılmış haklarını gasp etmeye çalıştığını iddia etti. Yalınkaya, sendika  olarak emek sömürücülüğüne karşı olanca gücüyle savaş verdiklerini ve vermeye de 12313578_576980205815241_3418095982881949401_ndevam edeceklerini kaydetti. Yalınkaya, eşit işe eşit ücret, sosyal güvenceli yaşam, tüm kesimlere toplu iş sözleşmesi hakkı gibi hakların yaşama geçmesi için mücadele ve kavgaya  devam edeceklerini dile getirdi. 1 Mayıs’ın  emeğin en yüce değer olduğunu hatırlatmak için bir fırsat olduğunu belirten Yalınkaya,  1 Mayıs’ın  emeğin, uluslararası hukuk içinde yer alma kavgası olduğunu ifade etti. Yalınkaya, tüm emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.

Hemşireler ve Ebeler Sendikası: “Özel sektörde sendikalaşma için yapılan yasal çalışmaları destekliyoruz”

“Ülkemizde işçi ve emekçilerin daha da insani şartlarda çalışabilmeleri ve yaşayabilmeleri adına hükümeti asgari ücreti yeniden düzenleyerek daha da insanca yaşanabilir düzeye yükseltmeye davet ediyoruz. Sosyal adalet anlayışından uzak kamu çalışanlarını birbirine düşüren iş huzuru barışı ve kaliteyi düşüren göç yasasının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması, işçi sağlığı ve güvenliğinin kati suretle denetimlerin artırılmasının tartışılmaz gereklilik olduğunu, bu hususta yapılan yasal çalışmalarında destekçisi olduğumuzu ifade eder, mücadelenin, dayanışmanın, birliğin timsali olan, alın terinin gerçek sahipleri tüm İşçi ve Emekçi kardeşlerimizin zaferlerinin bayramı 1 Mayısı saygıyla kutlarız.”