DİRENMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK – Hasan Yıkıcı

downloadDirenmeyen çürür diyor şarkıda.

Evet direnmeyince çürüyoruz.

Havalar bir garip bu aralar. Öyle soğuktan, fırtınadan veya yağışlardan değil.

Sıkıyor sıkıyor da bir türlü patlamıyor, yağamıyor.

Bir garip işler, bulutlar sıkıştırıyor da yine dağılıyor, tek olamıyor.

Garip işte…

 

*

Direnmekten başka çaremiz yok. Renksiz bir dönemden geçiyoruz gibi geliyor. Hayır. Biz sadece en azından şimdilik rengini veremiyoruz, daha doğrusu belirleyemiyoruz zamanın. Zam üstüne zam geliyor, daha bir öncekinin of’u çıkmadan yeni oflar ekleniyor üstüne.  Küfür gibi basın açıklamalarını çok iyi yazıyoruz ama o kadar iyi ki muhalefet etmeyi onun içine hapsedebiliyoruz. Ama elbet öğreneceğiz kağıtları yırtıp, sözü sokakta bayrak kılmayı da. Çünkü yazarak protesto edebiliriz ama esas mesele sokakta olmaktır, sokaklardan direnişi örmektir.

Direnmekten başka çaremiz yok. Saldırıyorlar, yaşamak istediğimize göre direnmekten başka çaremiz yok.

 

*

Direnmekten başka şansımız yok. Bu ülkede hükümetler değişse bile iktidar ve güç daimi olarak halkın karşısında ona karşı olarak kendisini kurduğundan halkın halk olarak varolabilmesi için iktidara karşı direnmesinden başka çaresi yok. O iktidar bugün hükümet kılığına bürünerek yarın başka bir şey olarak karşımıza çıkıyor, çıkacaktır. Ama biz ne olursa olsun, başka bir şey olmadan direniyor olmalıyız. Çünkü direnişten başka bir şey olduğumuzda vaolmaktan da çıkmış olacağız.

 

*

Kurarak direneceğiz. Kurmak için direneceğiz. Memleketin siyasal atmosferinde nefes almak imkansız. Çünkü bir fanusun içerisine tıkılmış tüm partiler. Oksijen girmiyor. Onlar varolabilmeleri için bu halleriyle oksijene ihtiyaç duymuyorlar. Ama biz halk olarak varolabilmek için oksijene ihtiyaç duyuyoruz. Hepsi bir birinin yerine geçiyor. Geçiyor geçmesine de gelen de gideni aratmıyor. Yani fanusun içindekilerin arasında fark filan yok. Çünkü esas mesele fanus. Hepsi fanustan besleniyor ama fanus bizi öldürüyor. En başta umutlarımız nefessiz kalıyor. Biz direniyoruz ama; umutlarımız için nefesimizi tutarak direniyoruz.

 

*

 

Acemi birer aşığızdır belki. Direnmekten başka çaremiz yok.  Sadece düşmana karşı değil, kendi hatalarımıza da karşı. Ama işte bu toylukla beraber yürümek lazım. Kendini aşarak, kendin olmayanı kendin ederek; kendinden olana omuz dayayarak.  Bazen ne yapacağımızı bilmiyoruz.

Bilmemek daha iyi belki. Yoldayken öğreniyorsun. Yol öğretiyor. ‘Durursak düşeriz demişti’ biri, tökezliyoruz arada ama durmuyoruz. Direnmekten başka çaremiz yok çünkü.

 

*

Sözün özü direnmekten başka çaremiz yok.

En başta kendi içimizdeki iktidara, kendi içimizdeki iktidara direnirken, dışarıdaki büyük iktidar. Büyük iktidara direnirken kendi içimizdeki iktidara.

 

*

 

Direnmekten başka çaremiz yok. Siyasal özneler tek tek çürümekte, hangi düzen  partisinin içine baksan bir kavga bir dövüş. Bu ilkin partilerin ardından da düzen siyasetinin iflasının göstergesi.

Öyle bir zemin var ki, siyasal ve tarihsel olarak haklılığımız tartışmasız. Öyle bir zemin var ki siyasal olarak ve tarihsel olarak haklı olmamız bir işe yaramıyor. Öyle bir doruktayız ki, ya başka bir doruğa atlayacağız çoğalarak ya da aşağıya doğru yuvarlanacağız.

 

*

Direnmekten başka çaremiz yok. Kurarak ama. Bir adım daha atmazsak, ayaklarımız geri sayacak, ileri gittiğini sanarken. Ne yapmalı güzel soru, ama nasıl yapmalı ile harmanlanırsa.

Bekleyip görmeyeceğiz, direnip yaratacağız.

 

Çünkü ufka bakabilmek ve yürümek için direnmekten başka çaremiz yok.

Artık yürümek de bir direnmektir.

 

Hasan Yıkıcı

Baraka Kültür Merkezi Aktivisti

 

Be the first to comment

Leave a Reply