Sizin Gibi ‘İnsan’lar – Serdar Durukan

3maymun-1Ne düşünüyorlar acaba diye merak ediyorum.
Bizim hükümettekiler gerçekten ne düşünüyor TC’de olanlarla ilgili.
İlk olarak Gezi Direnişi sürecinde aklıma takılmıştı bu soru.
Hani Türkiye ile eşit, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde ilişkilerimizi geliştirmemiz gerekli diyenler var ya.
Onlar ne düşündü mesela Gezi’de insanlar kafalarına, gözlerine gaz fişekleri yerken?
Ali İsmail Korkmaz dövülerek öldürülürken ne geçti mesela kafalarından?
Ya da Abdullah Cömert,  Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan ölürken…
Tüm dünya gezi olaylarına kilitlenmişken bizim ‘solcu’ siyasilerden ses çıkdı mı acaba? (Yanılmıyorsam sadece Asım Akansoy genel bir yazı kaleme almıştı konu ile alakalı)
Resmi açıklamayı geçtim, sosyal medyada her hafta sayfa sayfa yazılarına denk geldiğimiz akademisyen milletvekillerimiz tek kelime etti mi bu olanlar için?
Çok mu yoğun yani kktc’nin gündemi?
İki kelam edemediniz mi o dönem yaşananlarla ilgili.
Politik duruşu da bırak, insan olmanın gereği olarak etseydiniz ya bir iki cümle…
Allahın MHP’si bile bugün Ali İsmail Korkmaz davası için ‘o herşeyden önce insandı’ açıklamasını yapabiliyor.
Ama bizim özgürlükçü, ilerici, aydın milletvekillerimizden tık yok.
Kişisel hırslarımı bu körlüğün nedeni?
Sanmıyorum…
Daha kötüsü aslında…
Hırslarından kör olan biri ne yaptığının pek bilincinde olmaz.
Bunlar biliyor, görüyor ve ona rağmen susuyor.
Susuyorlar, çünkü konuşurlarsa ağızlarına biber sürecek birileri var.
Azarlanmaktan korkan bir çocuk gibi siyaset yapmak ne acınası bir durum düşünsenize!
Gerçi çocuklara da haksızlık yapmayalım şimdi.
Onlar azarlanacaklarını bilse de bir noktadan sonra bir şeyler yaparlar.
* * *
Bugünlerde bambaşka bir süreç daha yaşanıyor TC’de.
Yolsuzluk operasyonlar, yerel seçimler ve ekonomik kriz üçgeninde…
Gezi sürecinde sessizliğe bürünenlerden yaşanan yolsuzluklar ile ilgili tavır takınmalarını da beklemedim açıkcası.
Baktığınızda daha çetrefilli bir konu onlar için.
Türkiye’deki yalakaların bile kafası karışmışken sessiz kalmak en güzeliydi sanırım.
Öyle de yaptılar.
Ve diyebilirler ki; TC’nin iç meseleleri bizi ilgilendirmez.
Yargısıdır hukukudur savcısıdır…
Onlar versin kararı, biz kendi işimize bakalım.
Yersek tabi…
* * *
CTP’den Birikim Özgür’dü sanırım.
Bir kaç yıl önce bir yazısında Türkiye’de yaptığı bir aile ziyaretinde gençlerin geleceğe umutla baktığından bahsediyordu.
Yazı yazıldığında milletvekili değildi üstelik, siz düşünün…
Öğrenciler ve kürtler yine tutuklanıyordu Türkiye’de ama daha AKP hegemonyası sapasağlamdı.
Gezi yaşanmamıştı ve TC ekonomisinin makyajı henüz bugünkü gibi dağılmamıştı.
O zaman hapishanelerde yatan üniversite öğrencilerini, kürtleri, gazetecileri yok sayıp gençlerin geleceğe umutlu baktıklarından bahsedenlerin bugün susuyor olması da gayet doğal.
TC ile karşılıklı iyi ilişkiler kurmamızı salık verenlerin nasıl bir TC’den bahsettiğini yine onların bu susuşları anlatıyor bize.
O yüzden bizim Ankara ile iyi ilişkilerimiz var zaten.
Onların Ankara’sı farklı bizimkisi farklı.
Biz mesela, Gezi’de hayatlarını kaybedenlerin acısını hissediyoruz…
Ankara’da solun çıkardığı ortak adayı selamlıyoruz…
Yan yana olmasak bile neo-liberalizme ve piyasalaşmaya karşı ortak mücadele ediyoruz…
Ve daha bir yığın ortak noktamız var…
Hani, biz en azından insanca karşı duruyoruz bazı şeylere…
Daha çok gidilecek yolumuz olduğunu da biliyoruz.
Ama içimiz rahat bizim.
Söylememiz gerekenleri söylüyoruz biz.
Peki ya sizin gibi insanlar?
Serdar Durukan
Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply